KAYIP UYGARLIK (ŞAMBALLA)

Yüzyıllardır saklanan bu inanılması güç sırrı kimler biliyor.Efsaneler,Tibet ve Kuzey Hindistan söylencelerinde veya eski yazıtlarda “Şamballa” adlı bir yerden bahsedilir. Şamballa’nın gizemli ve görkemli bir imparatorluk olduğunu söylüyorlar. Şamballa Himalaya’ların öte yanındadır. Eski yazılarda oraya ulaşmak için belli bir dağın çıkış bir noktasını bulmak lazımdır. O noktaya varıldıktan sonra geziye havadan devam etmek gerekir.Acaba Şamballa dünyada değilde uzak bir gezegende olabilir mi? Bazı yazıtlarda Şamballa Krallık olarak anlatılmakta ve insanların olağan üstü şartlarda yaşadıklarını belirtmektedir.Şamballa krallığının varlığına dair ilk kanıtlar Tibet Budizm’inin Kutsal kitaplarında da ( Kanjur ve Tandjur) ‘da bulabilirsiniz.Şamballa karlı dağlardan oluşan bir çemberin içindedir . İnanılmaz güzellikte olan Şamballa zenginliklerle doludur. Çok modern olan “Pırlanta Sarayı” nın başkent Kalapa’da olduğu iddia edilir. Kral Hükümdarlığını burada sürdürür.Eski yazıtlara göre Sarayın oda ısılarının isteğe göre ayarlanması, yani yerlerde ve tavanda bulunan isteğe göre ayarlanarak sıcaklık veya serinlik veren Kristallerden söz ediliyor. Ayrıca bu sarayda şaşırtıcı bir başka şeyde “ TEPE PENCERELERİ” ve “SİHİRLİ AYNALAR” yazıtlarda Tepe pencerelerinden kralın başka dünyadaki hayatları izleyebildiği ve sihirli aynalardan da Kralın uzaklardaki olayları incelediği yazmaktadır.Bazı “LAMALAR” aynaların ekran gibi olduğunu ve Kralın dünya olaylarını kontrol ettiklerini iddia ediyorlar. Bu Lamaların’da bu günkü bazı batı uygarlıkları ile ilişkide olduğu söylenmektedir.Başka şaşırtıcı olaysa yine eski yazıtlarda “RÜZGAR HIZINDA OLAN TAŞTAN ATLAR VEYA TAŞTAN UÇAKLARDAN” bahsedilmektedir.Bazı yaşayan Lamalar bu taştan atların en ileri teknikle yapılmış uçan araçlar olduğunu iddia ediyorlar. Şamballa Krallığının uçan araçlarımı vardı acaba ? Eğer öyle ise bu uçan araçlar hangi madenden veya maddeden yapılıyordu ? Lamaların taş dedikleri bu madde nasıldı ve nasıl ileri bir teknoloji vardı ellerinde ? Şamballa Gizemini araştıran bir çok kişi vardır. Bunlardan bazıları ;

Amerikalı yazar “James Hilton” “Kayıp Ufuk” adlı kitabında iki pilotun Himalayalar üzerinde bir yere mecburu iniş yaptıklarından ve dünyayla ilişkisi olmayan bir kente ulaştıklarından bahseder.Bir başkası; Ünlü gezgin olan Alexandra David-Neel 14 yıl Tibette kalıp Şamballayı araştırmış ve bu konuda “Mistikler ve Majisyenlerle” adlı kitabı yazmıştır.Yine ünlü gezginlerden biri olan Nicholas Roerich ise bütün yaşamını Şamballaya adamıştır. Ve niceleri ama çoğu gerçeği söylemekten kaçınmıştır. Bazıları da bu konuda fazla bilgiye ulaşamamıştır. Ulaşanların bazıları Mesela David-Neel Şamballanın yerini bildiğini söylemekte fakat Gizem Örgütü Teosofi grubuna üye olduğundan gizlemektedir.Hatta NASA’nın uzay mekiklerinden birisinin yolculuğundaki görev listesinde Şamballa’da yer almaktadır.Dünyada böyle bir yerin olup olmadığı araştırılacaktı ama sonuç nedir bilmiyoruz.Şamballı’nın yerini merak eden ciddi müesseseler var demektir.Tibette bugün bile Şamballa’ya giden yolu tarif etmeye çalışan rehberler vardır. Ama bu tarifi öylesine anlaşılmaz bir şekilde yapıyorlar ki, bu tarifleri takip etmek güçtür. Tariflerde başlangıç Tibet’in ve Kuzey Hindistan’ın bilinen yerlerinden başlayıp Kuzeydeki bilinmeyen yerlere gider.Ama sonuçta tariflerin sonunda öyle bir noktaya gelinir ki yola havadan devam edilebileceği bir yere gelinir.Acaba orada yıldızlara açılan bir kapımı var ? Şamballa zaman ve mekan dışı bir yerde bulunan gizemli bir Krallık mı ? Başka bir boyut veya paralel bir evren demi ?1557 de bir Tibetli Prens tarafından yazılan şiir çok düşündürücüdür.

 “...........Yüceler seni ondan sonra altın müzikle birlikte omuzlarına çıkaracaklar ve seni pamuk gibi dağ zincirlerinin üstünden taşıyacaklar. Onların mucize güçleriyle şemsiye gibi havada uçacaksın ve kartallar bile utanacak....”

 Sizce bu mısraların ne anlam saklıdır ?

 1-GOBİ ÇÖLÜ: Teosofistler ve Kurucuları Madam Blavastsky’e göre antik bir hint yazıtı olan Karma Purana’da Şamballa , Kuzeydeki denizde bulunan bir adadadır. Eskiden Gobi Çölü bir iç denizdi.

2-AMU DERYA:Macar düşünür Körös, Şamballa’yı Amu Derya ırmağının kuzeyinde bulunuyordu.

3-BELOVODYE: 1923 de Kokushi Dağlarına bir araştırma gezisi yapıldı ama geri dönen olmadı.

4-KUNLUN: Çin mitolojisine göre Şamballa , Kunlun Dağlarının buzlu zirveleri arasında.

5-TABU ÜLKESİ: Taoist mitoloji, dünyanın en güzel yerinin Tabu ülkesi olduğunu belirtir. Bu yer Tibet ile Szechwan arasındadır.

6-TARIM IRMAĞI: İtalyan Tibetelog Guiseppe Tucci’ye göre Şamballa ırmağın doğduğu bölgededir.

7-TASHİ LHUMPO MANASTIRI: Efsanenin doğuş yeri kabul edilen bu manastır bilindiği kadarıyla 1447 de kurulmuştur ve Kalacalıkra bilgeliğinin merkezidir yani bilinmeyen uygarlıkların ve dönemlerin.

8-ALTAY DAĞLARI: Geoffrey Ashe’ye göre, Şamballa için en uygun yer Altaylardır. Yazara göre Ortadoğu ve Yunan Mitolojileri bunu belirtmektedir.

9-MOĞOLİSTAN: “Şamballanın Kırmızı Yolu“ adlı eserde , Şamballa’nın girişi Moğolistan sınırındadır.

10-HUMBOLD DAĞLARI: Nicholas Roerich ekibiyle beraber bu bölgede araştırma yaparken bir UFO görmüştü , çok büyük ve güneş kadar parlak diyordu ve tüm ekibin gördüğü dev UFO dağların arsında kaybolmuştu. Ayrıca Roerich’e göre Darjeeling-Ghuan’da bulunan bir yolda Ghum Rahipleri Şamballa olduğunu söyledikleri bir Lama ile tanıştırmışlardı.Ayrıca Tibet’in Başkenti Lhasa’nın ve Türkistan da ki Turfan kentlerinin altında Şamballa’ya giden tüneller olduğu idda edilmekte , İngiliz dağcı Frank Smythe ise , Himalaya dağlarında 9000 m yükseklikte iki büyük UFO gördü ,dağcı UFO’ların dağların içine girdiğini iddia ediyordu. James Hilton’a göre ise ,Şamballa veya Shangri-La kesin Himalayalardadır. Bir diğer iddia ise 1900’lerin başında nedeni bilinmeyen Atomik patlamanın olduğu Sibiryada’ki Tunguska’nın Şamballa olduğudur.

 AGARTA BAĞLANTISI

Polonya gezgin Ferdinant Ossenddowski yaptığı araştırmalarda tüm iç Asya’yı gezmiş Tibet , Çin , Moğolistan ve Sibirya hakkında çok ilginç şeyler yazmıştır. Bunlardan birinde şunlar vardır.

“.........6000 yıldan daha önce büyük bir insan kavmi toprağın içinde kayboldu ve bir daha çıkmadı. Hiç kimse oranın yerini bilmiyor. Kötülüğe karşı korundular , bilgi sessizce gelişti ve yıkılma tehlikesine düşmedi. Şimdi orada milyonlarca kişi yaşıyor , bilimin en yüksek katında Cihan Hakimi saltanat sürüyor. Cihan hakimi tüm doğa güçlerini bilir, tüm kalpleri ve kaderi okur. Eğer bizim çılgın uygarlığımız onları bulup savaşa kalkışırsa tüm gezegeni çöle çevirebilirler. Onlar bilmediğimiz garip araçlara binip yer altından her yere giderler. Cihan hakimi bazı zamanlarda kendinden önceki hakimlerin yattığı mağaraya gider , daima karanlıkta olan mağaraya girince duvarlarda ateşten çizgiler belirir ve sandukadan alevler çıkmaya başlar. Cihan hakimi konuşarak ve ellerini ileriye uzatarak sandukaya yaklaşınca, o alevler daha parlar , duvarlardaki ateş çizgileri yanıp sönmeye başlar ve birbirlerine girerek bilinmeyen alfabenin işaretlerini oluşturur..."

Ne dersiniz bütün bunlar Ossendowski’nin dinleyip yazdıkları sizlere de tanıdık geliyor mu ? Sanki bir bilim kurgu filmi seyrediyor gibiyiz. Lazerler , Bilgisayarlar , Hologramlar vs........ İşin ilginç yanı bu kitap 20. yüzyılın başında bir gezgin bilim adamı tarafından yazıldı. Tibet’in kuytu köşelerinde yaşayan Lamalar bütün bunları nasıl hayal ettiler. ? Cevap çok basit olamaz. Geçmişimizde çok ama çok büyük bir sırrın saklı olduğu tartışılamaz gibi. Bu sır şimdi ortaya çıkarılsa tüm yaşamı tersine çevirecek kadar kudretli bir sır.

Ana Sayfa